Türkiye hala anne sağlığı konusunda yeterince bilinçlendirme çalışması yapabilen bir ülke konumunda olmadığından hala bütün ölümlerin yaklaşık %30'unu bebek ölümleri oluşturuyor. Dünyadaki Uluslararası Bebek Ölüm Hızı tablosunda gelişmiş ülkeler binde 10 veya daha azken, ülkemiz binde 53'te yer alıyor. Dünyada gebelik sırasında her yıl 289.000 anne ölümü yaşanıyor. Bunun %95'i Afrika ve Asya ülkelerinde meydana geliyor. Ülkemiz de kırsal kesimlerde anne sağlığına yeterince önem verilmediğinden bu %95'in içinde yer alıyor.

Günümüzde her 3 kadından 1’i evde kocasının ya da sevgilisinin fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddet bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında yer alıyor. 1960’lı yıllardan beri kadın hareketleri buna karşı mücadele veriyorlar. Şiddetin kaynağında toplumun her yanında izlerini görebileceğimiz erkek egemenliğinin yattığı düşünülüyor. Erkeklerin egemenliklerini tehdit altında görmeleri, ya da bu egemenliği güçlendirmek istemeleri şiddet davranışına yol açıyor. Türkiye’de 2015 yılında 303 kadın şiddet görerek cinayete kurban gitti. 2015 Ağustos’ta 27, Eylül’de 32, Ekim’de 21, Kasım’da 28 ve Aralık’ta 32 kadının öldürülmesiyle yılın son aylarında kadınlar daha fazla öldürüldü. En çok kadın cinayeti işlenen İstanbul’da 44, İzmir’de 20, Ankara’da 15, Diyarbakır’da 13, Antalya ve Bursa’da 12, Adana, Gaziantep ve Muğla’da 11, Kocaeli’de 10, Mersin’de 9 kadın hak mücadelesi verirken hayatını kaybetti. Fiziksel yaralanmalar ve yaşamını yitiren kadınların yanı sıra aşırı korku, yetersizlik duygusu, özgüven eksikliği gibi konular da kadınların yaşamak zorunda kaldığı diğer zararlar arasında yer alıyor.